Geçen hafta sonu bir kıpırdanma oldu, borsa bir anda şahlandı. Pazartesi günü Borsa İstanbul’da (BIST 100) %4’e yakın yükseliş yaşandı. Herkesin gözü ekranlarda: “Borsa uçuyor, girsek mi, satsak mı?” soruları dört bir yanda. Ama ertesi gün, yani bugün, işler biraz değişti. Endeks %0,5 civarı düştü, yani piyasa frene bastı.
Şimdi gelin, biraz sakin kafayla bu tabloya bakalım: Gerçekten işler düzeliyor mu, yoksa kısa süreli bir rüzgârla mı savruluyoruz?
Borsa Coştu Ama Neden?
Herkes borsanın niye yükseldiğini merak ediyor. Hemen söyleyeyim: Bu işin içinde hem dışarının hem de içerinin eli var.
1. Dışarıdan gelen iyi haberler:
ABD ile Çin uzun süredir ticaret konusunda atışıp duruyordu. Gümrük vergileri, yaptırımlar, karşılıklı sertleşmeler derken dünya ekonomisi gerilmişti. Ama şimdi aralarında bir “barış havası” esiyor. Vergiler azalacak gibi görünüyor. Bu haber küresel piyasalara umut verdi, bizim borsa da bu rüzgâra kapıldı.
2. İçerideki gelişmeler:
Ülke içindeki olumlu gelişmeler yabancı yatırımcı için çok önemli çünkü siyasi ve güvenlik riski azaldığında ülkeye daha fazla para girmesi beklenir.
Dolar Neden Yerinde Sayıyor?
Dolar birkaç gündür 38,70 – 38,80 TL arasında salınıp duruyor. Bazıları diyor ki, “Merkez Bankası çok iyi kontrol ediyor, o yüzden böyle.” Başkaları ise “Görünen sakinlik aslında fırtına öncesi sessizlik olabilir” diyor. Hangisi doğru, yakında göreceğiz. Ama şunu unutmamak lazım: Dolar bu kadar sabit kalıyorsa, ya çok güçlü bir müdahale vardır ya da yatırımcı beklemededir.
Altın Geriliyor, Bu Ne Anlama Geliyor?
Altın fiyatları da geriliyor. Hem dünyada (ons altın) hem bizde (gram altın). Mesela bugün gram altın 4.000 TL’nin altını test etti. Bu, yatırımcıların biraz daha risk almaya başladığı anlamına geliyor. “Altın dursun, ben borsaya gireyim” havası var.
Ama bir yandan da insanlar biliyor ki, altın hâlâ güvenli limandır. Ekonomide işler kötüye giderse, dönüp dolaşıp herkes yine altına koşar. Yani bugünkü düşüşleri “alım fırsatı” olarak gören çok.
Yarın Ne Olacak?
İşte asıl mesele burada başlıyor. Bugünkü düşüş (bist’teki -%0,48’lik kapanış), coşkunun biraz durulduğunu gösteriyor. Ama bu bir düzeltme mi, yoksa yeni bir düşüşün habercisi mi? Henüz kimse emin değil.
Yatırımcıların gözü kulağı içerideki faiz kararlarında, enflasyon rakamlarında ve dışarıdan gelecek açıklamalarda. Merkez Bankası’nın ne yapacağı, FED’in (Amerika’nın merkez bankası) faiz indirip indirmeyeceği, hepsi çok önemli.
Şimdi Ne Yapmalı?
Bu dönemde dikkatli olmak şart. “Borsa uçuyor” deyip son anda trene atlayanlar, bir anda düşüşle karşılaşabilir. Ama bu yükseliş kalıcı olur ve sağlam şirketler değer kazanmaya devam ederse, giren kazanır.
Bu yüzden yatırımcılara tavsiyem:
• Tüm paranızı tek seferde yatırmayın.
• Ne aldığınızı bilin, kulaktan dolma tavsiyelere güvenmeyin.
• “Yükseliyor” diye değil, “değerli mi?” diye sorun.
• Günübirlik hareketlerle değil, uzun vadeli düşünerek yatırım yapın.
Unutmayın: Piyasa sabırsızları değil, sabırlıları sever.
Bugünkü iyimserlik güzel ama tam anlamıyla güvenmek için erken. Ekonomide hâlâ çözülmemiş çok mesele var: yüksek enflasyon, döviz baskısı, üretim maliyetleri, dış borçlar… Bu sorunlar çözülmeden piyasadaki iyimserlik kalıcı olmayabilir.
Ama bir yandan da umut ışığı görünüyor. Belki de bu sefer gerçekten bir dönüşüm başlıyordur. Zaman gösterecek.
Ama her ne olursa olsun, siz siz olun:
Kazandığınız paranın kıymetini bilin, sabırsız davranmayın, piyasanın dilini anlamaya çalışın.
Çünkü bu işte kazanmak kadar, doğru zamanda geri çekilmek de sanattır.