Bugun...


KADİR KILIÇ

facebook-paylas
Van Gölü'nün kuruması bir halkın geleceğinin kurulmasıdır ! Peki ne yapmalı ?
Tarih: 26-06-2025 13:55:00 Güncelleme: 26-06-2025 13:55:00


Van Gölü Kuruyor: Bu Sadece Bir Gölün Değil, Bir Halkın Geleceğinin Kurumasıdır
Kadir KILIÇ


Van Gölü, yalnızca doğal bir varlık değil; aynı zamanda bir halkın kolektif belleğidir. Bugün bu gölün çekilmesini yalnızca iklim değişikliğiyle açıklamak, insan eliyle yaşanan tahribatları görünmez kılmak olur. Evet, Van Gölü çekiliyor; ama esas olarak, bölge halkının yaşamı daralıyor. Kıyı şeritleri zamanla halktan uzaklaştırılıyor. Göl çevresi, yıllardır kamusal hizmete yeterince erişemeyen alanlar iken, son yıllarda özel yatırımlar gerekçesiyle yapılaşmaya açılmaktadır.

Van Gölü’nün çekilmesi, yalnızca çevresel bir mesele değil; aynı zamanda yaşam hakkıyla ilgili bir konudur. Su; sadece içmek için değil, aynı zamanda geçim kaynağı, sosyal hayatın merkezi, kadınların ve çocukların yaşam alanıdır. Göl kurudukça, bu toplumsal bağlar da kopma riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Gölün yok olması, bu coğrafyada bin yıllardır var olan toplumsal birikimin ve hafızanın silinmesi anlamına gelir.


-

Doğal ve Kültürel Miras Tehlikede

Van Gölü, dünyanın en büyük sodalı göllerindendir. Aynı zamanda Türkiye’nin önemli iç su kaynaklarından biridir. Bu göl, yalnızca coğrafi bir unsur değil; Kürtlerin, Ermenilerin, Süryanilerin ve bölgenin diğer kadim halklarının tarih boyunca etrafında yaşam kurduğu bir kültürel bellektir.

İnci kefali gibi yalnızca bu gölde yaşayan endemik türler, halkın geçiminde, sözlü kültüründe ve folklorik anlatılarında önemli bir yer edinmiştir. Bu türler tehdit altına girdiğinde, yalnızca ekosistem zarar görmez; geçmişle gelecek arasındaki bağ da kopar.

Ekolojik Kriz: Sular Değil, Hayatlar da Çekiliyor

Son kırk yılda Van Gölü’nün su seviyesi yaklaşık 10 metre azalmıştır. Bu ciddi düşüşün yalnızca küresel iklim değişikliğiyle açıklanması eksik bir yorum olur. Bölgede yapılan tarımsal faaliyetlerdeki plansız sulama, bazı hidroelektrik santral (HES) projeleri, kontrolsüz yapılaşma, ormansızlaşma ve su havzalarının yetersiz korunması gibi faktörler bu süreci hızlandırmıştır.

Su çekildikçe:

İnci kefalinin yaşam alanları daralmakta,

Sazlıklar kuruyup kuş göç yolları bozulmakta,

Toprak tuzlanmakta, verimli araziler çoraklaşmakta,

Yeraltı su seviyeleri düşmekte, kuraklık kalıcı hale gelmektedir.


Bu gelişmeler yalnızca doğayı değil, doğayla birlikte yaşayan insanları da doğrudan etkilemektedir. Tarımsal üretim azaldıkça geçim kaynakları daralmakta, genç nüfus başka bölgelere göç etmek zorunda kalmaktadır. Bir gölün kuruması, aynı zamanda bir toplumun sessiz göçüdür.

Van Gölü’nün Sessiz Katili: Kirlilik

Gölün su seviyesi düşerken, aynı zamanda su kalitesi de bozulmaktadır. Bazı yerleşim yerlerinde hâlâ kanalizasyon sistemlerinin göle doğrudan akması, tarım ilaçlarının su yollarına karışması ve evsel/sanayi atıklarının yeterli arıtmadan geçmeden göle ulaşması gibi uygulamalar, gölün ekolojik dengesini ciddi biçimde tehdit etmektedir.

Son yıllarda kıyı köylerinde gözlemlenen kötü kokular, renk değişiklikleri ve zaman zaman yaşanan balık ölümleri, bu kirliliğin sonuçlarıdır. Çocuklarda cilt rahatsızlıkları, yaşlılarda solunum sorunları gibi belirtiler halk sağlığı açısından da dikkat çekmektedir.

Toprağın Altındaki Zehir: Görünmeyen Sağlık Krizi

Göl çekildikçe, tabandaki ağır metaller (örneğin arsenik, kurşun, kadmiyum) açığa çıkmakta ve bu maddeler rüzgar yoluyla çevreye yayılmaktadır. Bu durumun uzun vadede halk sağlığına olumsuz etkileri olabilir: solunum problemleri, bazı cilt hastalıkları ve kanser vakalarında artış gibi. Bu tür durumlarda kamu sağlığı altyapısının yeterliliği ve koruyucu sağlık önlemleri daha da önem kazanmaktadır.

Beton ve Rant: Doğanın Üzerine Kurulan Kâr Düzeni

Son yıllarda Van Gölü kıyılarında artan yapılaşma, kamusal alanların özel mülkiyete konu edilmesi tartışmalarını da beraberinde getirmiştir. Bazı bölgelerde otel, AVM, lüks konut projeleri gibi yatırımlar, doğa üzerindeki baskıyı artırmakta ve kıyı alanlarının halk tarafından erişilebilirliğini azaltmaktadır. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarının kamusal denetimi bu noktada belirleyici önemdedir.

Yerel Yönetimler ve Sorumluluk: Göl Kururken Sessiz Kalmak Olmaz

Doğal alanların korunması yalnızca merkezi yönetimin değil, yerel yönetimlerin de anayasal ve idari sorumluluğudur. Tarımsal sulama politikaları, atık su yönetimi, kıyı planlaması gibi alanlarda yerel karar alma süreçleri etkili olmalıdır. Doğal alanların korunmasında aktif, şeffaf ve katılımcı yönetim modelleri geliştirilmesi gerekir.

Kadınlar Direniyor: Yaşamı ve Gölü Savunmak

Van Gölü çevresindeki birçok yerleşim yerinde, yaşamın yükünü büyük ölçüde kadınlar taşımaktadır. Kuruyan tarlalarda emek harcayan, hasta çocuklarla ilgilenen, kıt kaynaklarla hayatta kalmaya çalışan kadınlar, çevre mücadelesinin de en ön safında yer almaktadır. Ekoloji komitelerinde, mahalle dayanışmalarında ve farkındalık çalışmalarında kadınların aktif rol alması, toplumsal dönüşüm açısından umut vericidir.

Van Gölü Havzasında Sessiz Bir Tehdit: Kirlenen Akarsular

Van Gölü’nü besleyen 100’den fazla dere ve akarsu, gölün canlılığını sürdürmesi için hayati öneme sahiptir. Ancak bu su kaynaklarının geçtiği birçok köyde hâlâ kanalizasyon altyapısı eksiktir. Evsel atıkların doğrudan dere yataklarına karışması, hayvancılıkla uğraşılan bölgelerde ahır atıklarının sulara taşması gibi durumlar, göle ulaşan suyun kalitesini düşürmektedir. Bu durum, hem çevresel hem de halk sağlığı açısından önemli bir sorundur.

Zilan Çayı: Kaybolan Bir Cennetin Sessiz Hikâyesi

Zilan Çayı, bir zamanlar berrak sularıyla canlı yaşamın kaynağıydı. Kaya balıkları, su samurları ve çeşitli kuş türleri bu çayda barınırdı. Ancak zamanla artan tarımsal faaliyetler, suyun bilinçsiz kullanımı ve bazı HES projeleri bu doğal yapıyı büyük ölçüde bozmuştur.

Bölge halkının aktarımlarına göre, Zilan Vadisi’nde hayata geçirilen bazı HES projeleri, çayın akışını zayıflatmış; su seviyeleri kritik derecede düşmüştür. Bu da yalnızca doğayı değil, doğayla birlikte var olan yaşam biçimlerini de olumsuz etkilemiştir. Balıkların, su samurlarının kaybolması; çocukların çayda serinleyememesi; kadınların suya erişiminin zorlaşması gibi etkiler yaşanmıştır.

Bu tür projeler değerlendirilirken, yalnızca ekonomik fayda değil; ekolojik denge, kültürel miras ve yerel halkın görüşleri de dikkate alınmalıdır.

İnci Kefali: Kaybolan Kültürel Bellek

İnci kefali, yalnızca biyolojik bir tür değil; aynı zamanda halkın doğayla kurduğu ilişkiyi temsil eden bir semboldür. Onun göç zamanları halk için bir şenliğe dönüşürdü. Ancak bu döngü, kontrolsüz avcılık, baraj projeleri ve çevre kirliliği nedeniyle büyük zarar görmüştür. Bu kayıplar, yalnızca doğanın değil; toplumsal hafızanın da silinmesi anlamına gelir.


-

SONUÇ: VAN GÖLÜ KURURSA, BİR HALK KURUR

Van Gölü yalnızca bir su kütlesi değildir. O, dildir, geçimdir, kimliktir, geçmişle gelecek arasındaki köprüdür. Eğer bu göl kurursa, yalnızca su değil; bir halkın belleği, umudu ve geleceği de kurur.

Van Gölü’nü savunmak, doğayı; halkı ve yaşamı savunmaktır. Bu mücadele, toplumsal sorumlulukla, kamu kurumlarıyla, bilim insanlarıyla ve en önemlisi halkın katılımıyla yürütülmelidir.

NE YAPMALI? 

Ekoloji Komiteleri: Her mahallede gönüllü çevre meclisleri kurulmalı.

Çift Dilli Ekoloji Eğitimi: Kürtçe ve Türkçe çevre eğitimi yaygınlaştırılmalı.

Sürdürülebilir Tarım: Kimyasal ilaçlara alternatif yöntemler geliştirilmeli.

Altyapı Yatırımları: Kanalizasyon ve atık arıtma sistemleri güçlendirilmeli.

Kıyı Koruma: Göl kıyıları kamusal alan olarak korunmalı.

Kadın ve Gençlik Katılımı: Karar alma süreçlerinde kadınlar ve gençler desteklenmeli.

Bilim-Halk İşbirliği: Akademik bilgi halkla paylaşılmalı, çözüm ortaklaşa geliştirilmeli.



Bu yazı 33 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI