![]() |
Tweet |
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı kent merkezindeki Sanat Sokağında yapılan basın açıklamasına DEM ve DBP, TJA, yöneticileri, milletvekilleri, belediye eşbaşkanlari ve platforma üye STK temsilcileri katıldı.
Açıklamayı katılanlar adına Engin Işık okudu. Işık açıklamasında şunlara dikkat çekti "İçişleri Bakanlığı tarafından Bahçesaray Belediyesine kayyum atanmasını kabul etmiyoruz . Bu karar, yerel demokrasiye ve Kürt halkının iradesine ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Seçimle göreve gelen belediye başkanlarının görevden alınması, halkın demokratik temsil hakkını ihlal etmektedir.
Belediye eş başkanları Yüksek seçim kuruluna , adaylık sürecinde tüm şartları taşıyacak şekilde başvuru yapmış ve başvuruları ysk tarafından kabul edilerek aday olmuşlardır. Belediye eş başkanları, Adaylıkları sonucunda seçime girmiş ve seçim sonuncunda halkın iradesiyle seçilmişlerdir.
Önemle belirtmek isteriz ki; Seçilmiş belediye başkanlarına yönelik hukuka aykırı şekilde açılan ceza dosyaların tamamen kayyım politikasına bir gerekçe oluşturmaya yönelik bir uygulama olduğu da kuşkusuzdur. Buradan tekrar söylüyoruz ; 2016 yılında 674 sayılı KHK ile Belediye Kanununa eklenen düzenleme değiştirilmeli ve herhangi bir sebeple başkanlığı düşen başkanın yerine belediye meclisi yeni bir başkan seçmelidir.
Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri olan demokratik meşruiyet ilkesi; halkın iradesinin yerel yönetimleri yönetmesi demektir. Kayyum ataması, seçmen iradesini bertaraf eden antidemokratik bir uygulamadır.
Yerel idarelerin güçlendirilmesi, özerkliklerinin savunulması,
yerinden yönetim ve demokrasi ilkelerine dayanan bir Avrupa'nın kurulmasının temel
koşuludur" görüşünden hareketle hazırlanan tasarı Türkiye tarafından 1988 yılında imzalanmıştır. Bu tasarı ,Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’dır. Bu tasarıda; yerel yönetimlerin karar alma süreçlerinde bağımsız olması gerektiği ilkesi önemle vurgulanmıştır. Ancak kayyım uygulaması açık ve net bir şekilde bu ilkeyi ihlal etmiştir.
Tüm sivil toplum kuruluşları olmak üzere kayyum uygulamalarına karşı hukuki mücadelemizi yürüteceğimizi, İçişleri bakanlığının antidemokratik uygulamalarına derhal son vermesi gerektiğini buradan söylüyoruz." dedi.
Işık'ın açıklamasının ardından söz alan DEM parti Van Milletvekil Sinan Çiftyürek Rojava'da ve Suriye'de yaşanan saldırılara dair açıklama yaptı. Suriye'de sürecin tekrardan silbaştan yapılarak çeteler eliyle yeni bir savaşın kapılarının aralandığında dikkat çeken Çiftyürek, Kürt halkınin her an gelişebilecek bir katliam tehlikesiyle karşı karşıya olduğunun altını çizdi.