Van'da Cumhuriyet Caddesi'nde düzenlenen basın açıklamasına Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak'ın yanı sıra KESK şubeler platformu üyesi çok sayıda emekçi katıldı. 

Açıklamayı katılanlar adına Eğitim-Sen Van Şube Eşbaşkanı Funda Demir Bozkurt yaptı. Eşbaşkan açıklamada şu hususlara dikkat çekti:

"Türkiye'de uzun süreli sürdürülen ve genel olarak kamu hizmetleri, özelde eğitim amaçlı piyasaya açma ve ekonomikleştirme odaklı politikalar, eğitim ve bilim emekçilerinin ekonomik, sosyal ve kısa hakları önemli ölçüde geriletmiş, çalışma ve yaşam koşulları giderek daha da karmaşık hale getirilmiştir.  Eğitim  , sağlık, güvenlik gibi en temel kamu hizmetleri sosyal içinde hızla hızlandırılırken, kamuda özellikle eğitim
alanında ve kolayca istihdam edilmek üzere artırılmıştır. Eğitim
Sen
olarak, eğitim ve bilim emekçilerinin gücü, insanca yaşam gücü ve güvenceli çalışma gücü savunma için yeni bir örgütlenme ve mücadele kampanyası başlatıyoruz. 
Bugün beş ilde eş zamanlı olarak başlattığımız kampanya ile eğitim ve bilim kitle emekçilerinin bolluğunu daha genişlere duyurmayı, dayanışmayı büyütmeyi ve ortak mücadeleyi güçlendirmeyi hedefliyoruz. Eğitim ve bilim emekçilerinin hak kayıplarına karşı birleşmeye ve örgütlü mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.
Eğitim Sen olarak tüm eğitim ve bilim emekçilerinin ortak olarak yaygın olarak görülen kampanya taleplerimiz son derece açık ve nettir:

Adil Vergi Sistemi İstiyoruz: Gelir vergisi dilimlerindeki adaletsizlik nedeniyle emekçiler her geçen gün daha fazla zayıflaşmaktadır. Vergi dilimi uygulaması nedeniyle maaşlarımızın yılın ilk yarısından itibaren azalmaya başlamaktadır. Vergi dilimi uygulaması nedeniyle kesintilerin giderilmesini talep ediyor, vergide adalet istiyoruz.  

Eşit İşe Eşit Ücret: Eğitim ve bilim emekçileri arasında aynı işi yapanlar arasında farklı maaş uygulaması eşit işe eşit ücret ilkesine aykırıdır. Özellikle Öğretmenlik Mesleği Kanunu sonrasında eğitim kurumunda oluşan farklı maaş uygulaması büyük bir adaletsizlik ve eşitsizlik yaratmıştır. Eğitim kurumunda eşit işe eşit ücret politikasıyla çelişen tüm uygulamalara yer verilmektedir. 

Yan Ödemeler Taban Aylığa Yansıtılmalıdır: Ek ödemeler yerine maaşlarımızda kalıcı olarak istiyoruz! Maaşlarımızın büyük bölümü ek ödemelerden oluşmaktadır. Taban aylıklarımızın uzun yıllardır düşük oranlı belirlenmesi eğitim ve bilim emekçilerinin emekli olduklarında düşük emekli aylığına alınmalarına neden olmaktadır. Ek ödemelerin tamamı tabana aylığa yansıtılmalıdır. 
İnsanca Yaşayacak Bir Emeklilik Aylığı İstiyoruz: Türkiye'de özellikle Ekim 2008'de gizlice giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda (SSGSS) yapılan değişiklikler, emeklilik aylarının her geçen yıl kesilmesine neden olmuştur. Eğitim ve bilim emekçileri olarak emekli olduğumuzda açlık ve yoksulluk içinde yaşamak istemiyoruz! İnsanca bir emeklilik aylığı talep ediyoruz.

Eğitimin piyasalaştırıldığı, eğitim ve bilim emekçilerinin dayanıklı, güvencesiz ve düşük ücretlerle çalıştırılmasının zorlandığı, liyakatin yer kayırmacılığının bilinen bir sürecimiz devam ediyor. Her geçen gün eğitim bölümleri düşerken, bizlerin eğitim ve bilim emekçileri daha fazla hak kaybına uğruyoruz. Özlük haklarımızın budandığı, müzakere gibi adaletsiz uygulamalarla mesleki itibarımızın zedelendiği bu düzene karşı sesimizi yükseltmenin zamanı geldi. 
Bugün parçalanmış ve bireyselleşmiş bir emek düzeni içinde yalnız kalmakta zorlanıyoruz. Ancak tarih yapılabilir ki, biz eğitim emekçileri ancak ortak talepler etrafında birleşerek güçlenebiliriz! Daha iyi bir ücret, güvenceli çalışma koşulları, özgür ve kayıtlı eğitim için mücadele etmek hepimizin sorumluluğudur. 
Eğitim Sen olarak Tüm eğitim ve bilim emekçilerinin haklarına sahip olmak, daha iyi bir gelecek için ortak mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Gelin, birlikte hareket edelim, mücadelemizi büyütelim ve haklarımızı kazanalım" çağrısında bulunarak açıklamasını sona erdirdi.