Bugun...



Van'da tecrit ve cezaevlerindeki ihlallere karşı basın açıklaması/Video-Haber

Van'da İmralı Cezaevi bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile beraberindeki tutuklulara karşı uygulanan tecrit durumu ve cezaevlerinde siyasi tutuklulara karşı geliştirilen hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması düzenlendi.

facebook-paylas
Güncelleme: 19-07-2024 15:36:33 Tarih: 19-07-2024 14:50

Van'da tecrit ve cezaevlerindeki ihlallere karşı basın açıklaması/Video-Haber

TUHAY-DER öncülüğünde DEM Parti Van il binası önünde yapılan basın açıklamasına Kandıra Cezaevi'nden yeni tahliye olan Kürt siyasetçi Sabahat Tuncel, DEM Parti-DBP il ilçe yöneticileri, DEM Parti Van Miletvekilleri, Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, Barış Anneleri, TJA aktivistleri yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.  'Tecride son verin', 'Deng bidin girtigehan' pankartlarının açıldığı basın açıkmasında, açıklamayı katılanlar adına DEM Parti Tuşba ilçe Eşbaşkanı Refik Çidal yaptı.

İmaralı cezaevinde uygulanan tecrit uygulamasına ve Türkiye'deki diğer cezaevelerinde siyasi tutuklulara dönük devreye konulan hak ihllallerine dikkat çeken Çidal açıklamada devamla şunları belirtti "Türkiye ceza evlerinde siyasi tutsakların temel hak ve özgürlükleri ihlal edilmektedir. Anayasa ve yasalarla tanınan bu temel hak ve özgürlüklerin keyfi bir şekilde ihlal edilmesi AKP-MHP iktidarının hukuk tanımazlığını göstermektedir. AKP İktidarı cezaevlerini kendi siyasi karşıtları ile doldurmaya çalışmaktadır. Hukuk toplumsal muhalefeti sindirme aracına dönüştürülmüştür. Bu hafta Patnos L Tipi Kadın cezaevinden kamuoyuna yansıyan hukuk dışı durumlar bunun açık göstergesi olmuştur. Koğuşlarda kontenjanın üzerinde tutuklu bulundurulmaktadır. Çocuklar ve anneleri için hiç uygun olmayan bu koşullar dayatılmaktadır. Tutsakların yasal kitap, görüş, yayın alma hakları ihlal edilmektedir.  Patnos cezaevi başta olmak üzere temiz su ve yemek sorunu devam etmekte özellikle yaz aylarında bu sorunlar ağırlaşmaktadır. Kadın cezaevlerinde erkek gardiyanlarla baskın yapılması, çıplak aramanın dayatılması, AKP iktidarının kadına bakış açısını göstermektedir. Kadın tutsakların iradesini kırmak için görüş zamanlarında kaba ve eziyet edici bir tutum sergilenmektedir. Tutsakların dilekçelerine ve taleplerine yanıt verilmemekte, sağlık ve yaşam hakları korunmamakta, revir talepleri ret edilmekte, sevkleri yapılmamaktadır.İmralı Cezaevinde yaklaşık 24 yıldır tutulan Abdullah Öcalan üzerinde, 10 yıla varan ağır bir tecrit uygulanmaktadır. 27 Temmuz 2011’den bu yana avukatları ve ailesi ile yasal ve anayasal hakları olan yüz yüze ve telefonla görüşme hakkı neredeyse hiç kullandırılmamıştır. AKP iktidarı burada başlattığı teciridi tüm ülkeye yaymıştır. Bugün yaşanan birçok krizin nedeni tecrit ve çözümsüzlük politikalarıdır.

2011 yılından 2019 yılına kadar avukatları ile hiç görüştürülmeyen Sayın Öcalan’la, 2019 yılında avukatları ile İstanbul yerel seçimlerine kadar 5 görüşme gerçekleştirebilmiştir. Sonrasında yine bu yasal hak keyfi bir şekilde kısıtlanmıştır. 20 Nisan 2020’de kısıtlı bir telefon görüşmesi ile ailesi ile görüşen Sayın Öcalan’ın iletişim hakları o günden bu yana kısıtlanmıştır. Avukatların yasal görüşme başvurularının hukuk dışı bir şekilde yaklaşık 1.500’ten fazla ret edildiği bu tecrit sistemi ile aile görüşmeleri de kısıtlanmaktadır. Bu kapsamda 750’den fazla avukatın yaptığı başvuru halen yanıtsızdır.

İmralı cezaevinde tutulan Sayın Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’a ilişkin de benzer bir hak ihlalinin yaşandığı, görüş, ziyaretçi, spor ve açık hava egzersizlerine çıkma haklarının ihlal edildiği, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) raporlarıyla ortaya çıkmış ve tecritin devam ettiği ifade edilmiştir.Öte yandan Türkiye’deki ağırlaştırılmış müebbet hapis uygulamasının temel bir hak ihlali sistemi olduğu, tecritle bu uygulamaların ağırlaştığı kamuoyuna defalarca yansımıştır. Çoğunlukla siyasi tutsaklara yönelik uygulanan bu sindirme uygulaması birçok tutuklu için keyfi bir şekilde uzatılmaktadır. Bu konuda AİHM Türkiye’yi 4 defa mahkum etmiştir. AKP-MHP iktidarı AİHM kararlarını uygulamamakta da ısrar etmektedir. AİHM, başvuranın, şartlı olarak tahliye edilebilme imkânı söz konusu olmaksızın müebbet hapis cezasına mahkûm edilmesinin Sözleşme’nin 3. maddesini ihlal ettiğine karar vermiştir.

AKP Adalet Bakanlığı’nın bu hafta kamuoyuna yansıyan açıklamaları bu tecridi meşrulaştırma girişimidir. Avukat haklarının kısıtlanması, dosyalara sürekli gizlilik kılıfı uydurulması, aile ve avukat taleplerinin dikkate alınmaması  haksız ve hukuksuz bir uygulamanın göstergeleridir. Bu durum karşısında tüm cezaevlerinde başlayan açlık grevleri ve sonrasında gelişen görüşe çıkmama dahil diğer tutumlar tüm ailelerimizi tedirgin etmektedir. Türkiye cezaevlerinde devam eden bu keyfilik, hukuksuzluk ve tecrit politikaları karşısında başta tüm baroları, insan hakları örgütlerini ve demokratik kamuoyunu görevini yerine getirmeye çağırıyoruz. " dedi.

Basın açıklamasının ardından katılanlar oturma eylemi yaptı.



HABER VİDEOSU





Bu haber 451 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI