|
Tweet |
Bakırhan ayrıca, Türkiye'nin Suriye'nin demokratik kullanabileceğine destek olabileceğini belirtirken, Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun iddiasını ve yargıdaki genel durumu sert bir dille eleştirdi.
DEM Partisi Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) haftalık grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Konuşmasının en dikkat çekici bölümü, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Kimse ziyarete yanaşmazsa alırım yanıma üç arkadaşımı, İmralı'ya giderim" sözlerine destek oldu.
Bakırhan, Bahçeli'nin bu ifadelerinin "son derece önemli ve takdire şayan" olduğunu belirterek, "'Komisyon yapmazsa ben giderim' demesi, tarihi bir sorumluluk alma cesareti gösteriyor" dedi.
Diyalog ve genel masada konuşulmasından yana bilgilerin vurgulandığını vurgulayan Bakırhan, Bahçeli'nin "Üç maymunu oynamaktan vazgeçmek" çağrısının da son derece isabetli olduğunu ifade etti.
Bakırhan, Meclis'teki komisyonun bir gün bile kaybetmeden İmralı'ya gitmesi gerektiğini söyledi.
"Türkiye, Suriye'de bir rol oynayabilir"
Konuşmasında Suriye'deki gelişmelere değinen Bakırhan, Türkiye'nin komşularındaki demokratikleşme sürecinde önemli bir rol üstlenebileceğini belirtti. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın ABD ziyaretine ve ardından Sezar yaptırımlarının kişilere dikkat ettiğini söyleyen Bakırhan, bunun Suriye için bir fırsat penceresi araladığını söyledi. Bu sürecin tüm Suriye halklarını ve inançlarını kapsayıcı olması gerektiğini vurgulayan Bakırhan, "Türkiye, Suriye halklarının kardeşliğini ayrım yapmadan destekleyebilir. Demokratik olarak Suriye'de Türkiye'ye yardımcı olabilir, kalıcı bir rol oynayabilir" dedi.
Yargıya eleştirisi ve İmamoğlu iddianamesi
Bakırhan, konuşmasının önemli bir bölümünü Türkiye'deki hukuk sistemi ve siyasi davalara ayırdı. Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yaklaşık olarak 3 bin 900 sayfalık iddiayı "siyasi saiklerle yazılmış bir labirent" olarak tanımladı.
İddianameyi incelediklerini ancak bir nedensellik bulamadıklarını ifade eden Bakırhan, "Bir siyasetçinin kendi partisi içinde güçlenmesinin istemesinin suçu? Partisinin Cumhurbaşkanı adayının istemesinin nesi suçu?" iddianamedeki suçlamaları eleştirdi.
Yargının siyasallaştığını, Kobane ve Gezi gibi davalarda alt mahkemelerin üst mahkemelerinin tanımadığını Bakırhan, AİHM ve Anayasa Mahkemesi'nin Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ gibi isimler için verdiği kararların uygulanmasını eleştirdi. "Siyaseti iddianame esaretinden kurtulmanın zamanı geldi, geçiyor" diyen Bakırhan, hukuk siyasetinin gölgesinde kalmasın devlete ve topluma olan güveni zedelediğini ifade etti.
Beş maddelik yol haritası
Tuncer Bakırhan, toplumsal barış ve demokratikleşme için atılması gereken adımları ise beş maddede sıraladı:
Geçiş Dönemi süreci: kalıcı barışın hukuk zemininde kurulması için demokratik değişimin sağlanması bir yasa çıkarılmalıdır.
Kayyumların Kaldırılması: Kayyum uygulamasına son verilmeli, seçilen belediye başkanları görevlerine iade edilmeli ve yerel yönetimler güçlendirilmeli.
Cezaevleri Reformu: İdari Gözlem Kurulları kapatılmalı ve hastalar serbest bırakılmalıdır.
KHK'lilerin iadesi: Barış Akademisyenleri ve KHK kanunsuzca ihraç edilenler görevlerine iade edilir.
Adalet Reformu: TCK, CMK ve İnfaz Kanunu değiştirilmeli, Terörle Mücadele Kanunu kaldırılmalıdır. Düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün güvencesi” alınmamalıdır.
Ne dedin?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün partinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, İmralı'ya gidişatla ilgili tartışmalara son olarak bakıldığında, Meclis'teki komisyonun bu yönde bir karar alamaması durumunda kendisinin inisiyatif alacağını söyledi.
Bahçeli, "Günlerdir süregelen 'İmralı'ya gidilsin mi, gidilmesin mi' tartışmalarına bir nokta koyulmalıdır" diyerek, "terörsüz Türkiye" hedefi için bu adımın atılması gerektiğini vurguladı.
Konuşmasının en dikkat çekici bölümünde ise şu ifadeleri kullanıldı:
"Şayet Meclis'te kurulan komisyonla bu birlikte karar alamazsa, hiç kimse bu ziyarete yanaşmazsa, herkes üç maymunu oynamanın merakında ısrar ederse, açık üyeler; alırım yanıma üç arkadaşımı, kendi imkanlarımızla İmralı'ya gitmekten gocunmam, çekinmem, bir masa etrafında yüz yüze gelmekten de imtina etmem."
Bahçeli, konuşmasının devamında grup toplantısındaki partililere dönerek "İmralı'ya gitmeme izin verebilir misin?" diye sordu ve alkışlarla destek aldı. Bu çıkışın, sürecin Muhataplarından sisteminin doğrudan iletişim kurmasının öneminin ne olduğu bir vurgu olarak değerlendirildi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise Bahçeli'nin sözlerinin sorulması üzerine, İmralı'ya ziyaretle ilgili kararın Meclis'te kurulduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na ait olduğunu belirtti.