![]() |
Tweet |
Tutuklu CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in "silahlı terör örgütü PKK/KCK üyesi olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün görüldü. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma, salonunun yetersiz kalması nedeniyle Silivri Adliyesi'nin 1 numaralı salonunda düzenlendi.
Duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Özer ile avukatları ve çok sayıda partili katıldı. Duruşma sonunda savcı tutukluluğunun devamı yönünde görüş bildirmesine rağmen Ahmet Özer hakkında tahliye kararı verildi.
Ancak Özer Mali Suçlar davası nedeniyle de tutuklandığı için Silivri Cezaevi'nde kalmaya devam edecek.
Savunmadan notlar
Tutuklu sanık Ahmet Özer savunmasında, tanıklardan Erkan Çakır'ın neredeyse her belediye başkanı hakkında sosyal medyadan paylaşım yaptığını söyledi.
Tanık Çakır'ın, kendisinin şikayeti üzerine açılan dosyada uzlaşmak için 70 bin lira istediği yönündeki beyanını kabul etmeyen Özer, şöyle devam etti:
"Ben böyle bir şey yapmadım. Yapmış olsam illaki kayıt vardır. Kendisine kamu görevlisine hakaretten dava açtım. Aramızda bir husumet var. Erkan Çakır sadece bana değil, İstanbul Büyükşehir, Mersin, Adana gibi birçok belediyeye, belediye başkanlarına aklına geldikçe sosyal medya yoluyla hakarette bulunan bir adamdır. Erkan Çakır'ı tanımıyorum.
Sadece CHP'den belediye başkanı olduğum için bu iddialarda bulunuyor. Benim için Van'da dolaşıp 'Örgüte yardımda bulundu.' diyor. Bunun için bir kanıtının olması lazım. Erkan Çakır'ın tanıklığı kabul edilemez. Davamız var. Tanık olarak dinlenmesini hukuka aykırı buluyorum. Her aklına gelen, her önüne gelen birine iftara atarsa toplumu, mahkemeleri bununla meşgul ederse biz nasıl çağdaş toplumu inşa edebiliriz. Benimle ilgili söyleyen iddialar mesnetsizdir."
Özer, 9 aydır tutuklu olduğunu, uydurma suçlarla hakkında suç isnat edildiğini, kendisi ve avukatlarının tanık ile gizli tanıkların iddialarını çürüttüklerini belirtti.
“Örgüt üyesi olmadığını” söyleyen Özer, şunları kaydetti:
"11 Temmuz'da silahların imhasıyla yeni bir sürece geçmiş olduk. Barış süreciyle benim tutukluğumun devam etmesi arasında büyük bir çelişki var. Sağdan sola kadar herkes bunu yazıyor. Ben terör örgütü üyesi değilim. Hiçbir örgütün üyesi değilim.
Ahmet Özer davası, barış süreci için bir samimiyet testidir. Bu muameleyi hak etmiyorum. Belediye başkanı olmasaydım geçen dönemde olduğu gibi, iktidar sürece katkı vermem için beni çağıracaktı. Böyle içi boş bir dosyayla karşınızda bulunuyorum. Birtakım iddiaların kanıt sayılabilmesi için ispatlanması, şüpheye yer bırakmaması gerekir.
Bütün yaşamım boyunca barıştan yana olmuş, teröre ve şiddete karşı çıkmış biriyim. Kaçmam söz konusu olamaz, beraat edeceğime yüzde yüz eminim. Hem delilleri karartacak bir kimlik sahibi değilim hem de karartılacak bir delil yoktur. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum."
İki suçlamadan tutuklanmıştı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen "terör" soruşturması kapsamında 4 Kasım'da tutuklanan ve ardından görevden alınan Ahmet Özer, yolsuzluk soruşturması kapsamında ise "ihale yolsuzluğu' suçlamasıyla tekrar tutuklanmıştı.
Ahmet Özer, ilk duruşmada tutuklanmasının aslında Esenyurt'a kayyum atamakla ilgili olduğunu belirterek "Bir amacı da Esenyurt'tan İstanbul'a tünel kazmaktır. CHP'yi terör örgütüyle ilişkilendirmektir. Bugün burada tarihi bir karar vereceksiniz. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum" demişti.
23 Mayıs'ta görülen ilk duruşmadaki savunmasında PKK ile yürütülen müzakerelere de değinen Özer, "Ben hayatımı barışa, kardeşliğe adamış biriyim. Vereceğiniz karar tarihi bir karar olacak. Örgütle barış süreci yürütülüyor. Ben tahliyemi ve beraatimi barış sürecinden dolayı istiyor değilim ama bu karar sürece de katkı yapacaktır. Ben zaten terör örgütü üyesi değilim" ifadelerini kullanmıştı.
Ancak mahkeme, Özer'in tahliye talebini reddetmiş tutukluluğuna devam kararı aldı.
Ahmet Özer kimdir?
Esenyurt'a kent uzlaşısı ile yüzde 29 oy oranı ile seçilen Prof. Dr. Ahmet Özer, yüzde 49 oy oranıyla 2022-2023'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanlığını yürüttü.
Van'da 1960'da doğan Özer, Kürt siyaseti bağlamında uzun zamandır yaptığı akademik çalışmalarla biliniyor. Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü'nden 1986 yılında mezun olan Özer, aynı üniversitede Sosyoloji Bölümü'nde yan dal yaptı.
Hacettepe Üniversitesinde "Aşiret Düzeni ve Brukanlar" tezi ile Sosyoloji, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde ise "Karl Popper ve Thomas Kuhn'un Bilim Felsefelerinin Karşılaştırması" tezi ile Bilim ve Siyaset Felsefesi alanında olmak üzere iki mastır yaptı. 1995 yılında Hacettepe Üniversitesinde "GAP'ın Sosyo Ekonomik ve Politik Boyutları" çalışması ile Sosyoloji Doktoru unvanını aldı; mastır ve doktora tezleri kitap olarak yayınlandı.