![]() |
Tweet |
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, PKK'nin silahsızlanma süreci, TBMM'de kurulması planlanan komisyon ve yeni anayasa tartışmaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
T24'ten Gökçer Tahincioğlu ve Celal Bayar'ın sorularını yanıtlayan Bakırhan, Türkiye'nin demokratik bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu ancak bu niteliği taşımayan bir anayasaya destek vermeyeceklerini vurgulayarak, "Türkiye kamuoyuna şunu da söylemek isterim; bu anayasa günün sonunda bizim önümüze gelecek. Orada Kürt sorununun çözümü yoksa, demokratikleşme yoksa, kadın yoksa, gençlerin geleceğine dair umut vaat eden şeyler yoksa, Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı yoksa, ekonomide adalet yoksa, doğa kırım devam ediyorsa kim buna 'evet' der? DEM Parti buna 'evet' der mi?" diye konuştu.
TBMM'de kurulacak komisyonda CHP'nin yer alması gerektiğini belirten Bakırhan, "Ülkedeki kötü gidişatın durması için hepimizin masada olması gerekiyor. Bu süreci desteklememiz lazım. CHP, tabii ki olmalı ve bence masada olacaklar. Masada mücadele etmek gerekiyor. Masa, siyaset minderi gibidir. Minderden kaçan kaybeder. Barışı kazanmak istiyorsak minderde olmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"Dört başı mamur yürüyen bir süreç yok"
Süreçte bazı aksaklıklar olduğunu ve önceliklerin zaman zaman değiştiğini belirten Tuncer Bakırhan, "Sürecin henüz başı. Süreç ilerlesin diye uğraşıyoruz. Dört başı mamur yürüyen bir süreç yok. Kimi kaygılar, kuşkular açığa çıkıyor, öncelikler bazen erteleniyor. Başka öncelikler ortaya çıkıyor" dedi.
Bakırhan, sürecin başarılı şekilde sonuçlanmasının ise Türkiye'yi demokratikleştireceğini savundu: "Çok net söylüyorum; bu süreç başarılı olursa, tekrar buzdolabına kaldırılmazsa, muhalefet de desteklerse, toplumun bütün dinamikleri katkı sunup omuz verirse Türkiye’ye demokrasi gelecek. Türkiye Kürt meselesinden dolayı harcamış olduğu kaynakları emekçiye, ezilene verecek."
"Bahçeli'nin sözlerine kıymet vermek gerekiyor"
Devlet Bahçeli dahil kimsenin geçmişte söylenen sözler nedeniyle suçlanmaması gerektiğini de belirten Bakırhan, Bahçeli'nin TBMM'de kendisiyle tokalaşmadan önce durumdan haberdar olmadığını belirtti ve şunları söyledi:
"Emin olun hiç bilgi ya da temas yoktu. Hatta İmralı’dan o kadar uzun süredir haber alamıyorduk ki sessizlik bizi kaygılandırıyordu. Ve Bahçeli’nin el sıkışması bu sürecin başlamasına büyük bir katkı sundu. Çok iyi yaptı. Orta Doğu yangın yeriyken bu ülkenin geleceğini, güvenliğini düşünmek, bu meseleyi masaya yatırmak, tartışmak çok kıymetli. Olumlu bir şey varsa hakkını vermek gerekiyor. Türkiye'nin yüz yıllık bir yarasına parmak basıyor. ‘Gelin bu meseleyi konuşalım. Konuşarak halledemeyeceğimiz bir şey yok’ diyor. Bu durumda Kürtler, DEM Parti ne yapabilir? ‘Geçmişte şöyle bir duruşunuz vardı, geleceği de olmaz bu işin, biz yokuz’ diyemeyiz, demeyiz. Kıymet vermek gerekiyor Bahçeli’nin sözlerine."
“Biz muhalefet partisiyiz, bu kimliği koruyacağız”
CHP'ye yapılan operasyonlara tepki göstermeye devam edeceklerini de vurgulayan Tuncer Bakırhan, DEM Parti'nin muhalefet kimliğini koruyacağını ifade etti:
"Bakın biz hakkaniyetli bir partiyiz. Birisiyle oturuyoruz, bir masada çözüm arıyoruz diye diğerinin başına gelenlere sırtımızı dönmeyiz. Bu bizde olmaz. ‘İktidarla oturduk, artık iktidarın eksiklerini yanlışlarını görmeyelim, dile getirmeyelim, karşısına durmayalım’ diyemeyiz. Biz bir muhalefet partisiyiz. Muhalefet etme gerçekliğimiz devam ediyor. Bu süreç başarılı da olsa biz muhalefet kimliğimizi koruyacağız. Maden yasası gelince yine karşı duracağız. Emekçilerle ilgili bir şey varsa yine destekleyeceğiz."